İçerisinde bulunduğum veya bizzat uygulayıcısı olduğum proje ve etkinlikleri paylaştığım blog sayfamı ziyaret edebilirsiniz.
28 Mayıs 2025 Çarşamba
1960 Darbesi ve Üç Çarşambalı Hukukçu
27 Mayıs 1960 günü Türkiye
Cumhuriyeti tarihine kara leke olarak geçen bir gün. Türkiye'de yapılan ilk
darbe olan 27 Mayıs darbesi, sonrasında yapılacak darbe, muhtıra ve darbe
girişimlerinin de ilham kaynağı oldu. Emir komuta zinciri içerisinde yapılan bu
darbe sonrasında Türkiye'de ilk defa çok partili seçimle işbaşına gelmiş
hükümet alaşağı edilmiş ve ülkenin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakanı Adnan
Menderes'in de aralarında bulunduğu bazı hükümet üyeleri tutuklanmıştır. Darbe
sonrası ordudan 235 general ve 3500 civarında subay tasfiye edilmiş, 520 savcı
ve hakim görevden uzaklaştırılmış ve üniversiteden de 147 öğretim üyesi ihraç
edilmiştir. Darbe sonrasında Yassıada'da yapılan yargılamalar (!) neticesinde
15 sanığa idam cezası, 31 sanığa ise müebbet hapis cezası verilmiştir. Darbeciler
tarafından oluşturulan Millî Birlik Komitesi, Başbakan Adnan Menderes, Maliye
Bakanı Hasan Polatkan, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Cumhurbaşkanı
Celal Bayar dışındaki idamları affetmiştir. Sonrasında Cumhurbaşkanı Celal
Bayar'ın idam kararı da yaşı sebebiyle gerçekleştirilmeyecek fakat Başbakan
Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü
Zorlu'nun idam kararları ise uygulanacaktır. Böylelikle Türkiye'nin gerçek
seçimlerle iş başına gelen ilk başbakanı idam edilecek ve bu idam Türk
demokrasi tarihinde yerini kara bir leke olarak alacaktır.
Şimdi sizlere bu darbe sırasında
ülke gündeminde olan üç Çarşambalı hukukçudan bahsedeceğim. 1960 darbesinde üç
Çarşambalı hukukçu darbenin farklı taraflarında idiler. Ord. Prof. Dr. Ali Fuad
Başgil ve Ord. Prof. Dr. Kemalettin Birsen, 28 Ekim 1960 tarihli Resmî
Gazete'de yayımlanan ve 147'ler diye bilinen listede yer alarak üniversite ile
ilişiği kesilen kişilerden olurken, bir diğer Çarşambalı hukukçu Prof. Dr. Naci
Şensoy ise darbeciler tarafından yaptırılan 1961 anayasasının hazırlık
komisyonundadır. Yani Çarşambalı iki hukukçu darbecilere karşı ve darbeciler
tarafından mağdur edilmiş bir durumda iken bir diğer Çarşambalı hukukçu ise
darbecilerle beraber hareket ediyor görünmektedir.
Şimdi kısa kısa bu Çarşambalı
hukukçuları tanıyalım:
Ord.
Prof. Dr. Ali Fuad Başgil
Ali Fuad Başgil 1893 yılında
Çarşamba'nın Sarıcalı Mahallesi'nde doğdu. Çocukluk yılları Osmanlı'nın
çalkantılı dönemleriydi. Osmanlı - Rus Savaşı sonrası bölgeye yoğun göçlerin
olduğu ve Pontusçuluk faaliyetlerinin yoğunlaşmaya başladığı bir coğrafyada ilk
çocukluk yıllarını geçiren Ali Fuad Başgil, ilkokulu Çarşamba'da Tayyar Paşa
İlkokulu'nda okudu. 14 yaşındayken ailesiyle beraber İstanbul'a göçtü. Ali Fuad
Başgil, Edirne'nin işgal edildiği ve Rusların Yeşilköy'e kadar geldikleri
Ayastefanos Anıtı'nı diktikleri zamanlarda İstanbul'dadır. 1914 yılında yedek
subay olarak I. Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesi'ndedir. Dört buçuk yıl süren
askerlik sürecinde Çarşamba Askerlik Şubesi'nden askere beraber gittiği on beş
kişiden üçü dışındakilerin tamamı şehit düşer. Asker dönüşü ticarete heveslenir
fakat hocası Şevket Efendi "Bizim nesil Çanakkale'de heba oldu, sen eğitim
al" diyerek onu okumaya yönlendirir. 1921 yılında Fransa'ya gider. Savaş
dolayısıyla yarım kalan lise eğitimini önce Saint-Barbe Lisesi'nde ardından
Paris Bufon Lisesi'nde tamamlar. Ardından Grenoble Hukuk Fakültesi'ni
birincilikle bitirerek, Paris Üniversitesi'nde "Boğazlar Meselesi" adlı
teziyle doktorasını tamamlar. Sorbonne Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe
Bölümü'nde ve Lahey Devletler Hukuku Akademisi'nde de dersler alana Ali Fuad
Başgil, sonrasında Türkiye'ye dönmüştür.
1930 yılında Türkiye'ye döndükten
sonra bir süre Millî Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğrenim Genel Müdür Yardımcılığı
görevinde bulunmuş akabinde 1932 yılında göreve başladığı İstanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesi'nde Anayasa Profesörü olarak 28 yıl görev yapmıştır. 1939
yılında "İş Hukuku" dersini ihdas etmesi sebebiyle kendisine
"Ordinaryus" payesi de verilen Ali Fuad Başgil, on ay gibi kısa bir
süre bağımsız bir devlet olan Hatay Devleti'nin anayasasını da yazan kişidir.
Ayrıca Hatay meselesinde Birleşmiş Milletler'de Türkiye'yi de temsil etmiştir.
1938-1942 yıllarında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanlığı görevinde
de bulunan Ali Fuad Başgil, 1947 yılında "Hür Fikirleri Yayma
Cemiyeti" isimli bir cemiyet de kurmuş ve bu cemiyetin yayın organı olan
"Hür Fikirler" isimli dergide yazılar kaleme almıştır. 1952'de
Pakistan'da, 1959'da Ürdün'de toplanan İslam Kongresi'nde ve yine 1959 yılında
Almanya'da toplanan Hukuk Kongresi'nde Türkiye'yi temsil etmiştir. 27 Mayıs
1960 tarihinde gerçekleşen darbe sonrası üniversite ile ilişiği kesilecek 147
öğretim üyesi arasında yer alan Ali Fuad Başgil, darbe sonrası üç buçuk ay da
tutuklu kalmıştır. Balmumcu Askerî Cezaevi'nde zor şartlar altında üç buçuk ay
tutuklu kalan Ali Fuad Başgil, üniversiteyle ilişiği kesilecekler
listesindekilerle ilgili karar iptal edilmesine rağmen bu durumu onur meselesi
yaparak görevine geri dönmemiş ve 1961'de emekli olmuştur. Emekli olduktan kısa
süre sonra Adalet Partisi'nden Samsun senatörü olarak senatoya girmiştir.
Cumhurbaşkanlığı için aday olmak istemiş fakat adaylığı Millî Birlik Komitesi
üyesi bazı askerlerce "Seçime girerseniz hayatınızı garanti edemeyiz"
sözleriyle engellenince senatörlükten de istifa ederek ülkeden ayrılmıştır. Sonrasında
Cenevre Üniversitesi'nde dersler veren ve kürsü başkanlıkları yapan Ali Fuad
Başgil, 1965 yılında tekrar ülkeye dönmüş ve 1965 seçimlerinde Adalet
Partisi'nden İstanbul milletvekili seçilmiş ve mecliste Anayasa Komisyonu
Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. 17 Nisan 1967 tarihinde kalp krizi sonucu
vefat eden Ali Fuad Başgil'in kabri İstanbul'da Karacaahmet Mezarlığı'nda
Çiçekci Camisi karşısında yer almaktadır.
Akademik ve günlük yazılar şeklinde
birçok yazısı neşredilen Ali Fuad Başgil, kurmuş olduğu Hür Fikirleri Yayma
Cemiyeti'nin yayın organı olan Hür Fikirler dergisinin yanı sıra uzun yıllar
Yeni İstanbul gazetesinde ve birçok dergi ve gazetede günlük makaleler yazmıştır.
Gazetelerde yazmış olduğu makaleler, günlük siyaset ve toplum üzerinde derin
tesirler uyandıran makaleler olmuştur. Gençlerle Başbaşa, Din ve Laiklik,
Türkçe Meselesi, Esas Teşkilat Hukuku Dersleri (Üç cilt), Türkiye İş Hukuku,
Demokrasi ve Hürriyet, Demokrasi Yolunda, 27 Mayıs İhtilali ve Sebepleri isimli
kitaplar, Ali Fuad Başgil'in eserlerinden bazılarıdır.
Ord. Prof. Dr. Kemalettin Birsen:
Ord. Prof. Dr. Kemalettin Birsen,
Osmanlı'nın son döneminin önemli alimlerinden, Osmanlı Meclis-i Mebusan'ında
Canik mebusu, sarayda Ramazan aylarında yapılan Huzur Dersleri'nin
mukarrirlerinden olan Çarşamba ilçesinin Biçme köyünden Çarşambalı Ahmet Hamdi
Efendi'nin oğludur. 1900 İstanbul doğumlu olan Kemalettin Birsen, orta ve lise
tahsilini Galatasaray Lisesi'nde 1920 yılında tamamlamıştır. Lise tahsili
sonrası Fransa'ya giden Kemalettin Birsen, 1922 yılında Paris Ticaret
Akademisi'ni, 1926 yılında Paris Hukuk Fakültesi'ni bitirmiştir. Hukuk eğitimi
sonrası Türkiye'ye dönen Kemalettin Birsen, kamu kurumlarında göre almıştır.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde müderris muavini vekili olan
Kemalettin Birsen, 1929 yılında fakülte tarafından doktora yapmak üzere Paris
Hukuk Fakültesi'ne gönderilmiştir. Doktora eğitimini 1932 yılında tamamlayan
Kemalettin Birsen, yurda dönmüş ve girdiği doçentlik sınavından başarılı olarak
doçent unvanını almıştır. 1932 yılında Medenî Hukuk Müderris Muavini, 1933'te
Devletler Hususî Hukuku Profesör Muavini olarak atanmıştır. Üniversitede Medenî
Hukuk ve Devletler Hususî Hukuku dersleri okutmuştur. 1939 yılında Devletler
Hususî Hukuku profesörlüğüne atanan Kemalettin Birsen, vefat ettiği 12 Şubat
1969 tarihine kadar İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İkinci Medenî Hukuk
Kürsüsü ordinaryus profesörlüğü vazifesine devam etmiştir.
Kemalettin Birsen'in adı 27 Mayıs
1960 darbesi sonrası 28 Ekim 1960 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan ve 147'ler
diye bilinen listede üniversitelerden ilişiği kesilmesi düşünülen 147 öğretim
üyesi arasında bulunmaktadır. 18 Nisan 1962 tarihinde Resmî Gazete'de
yayımlanan 114 sayılı kanunla yeniden göreve dönmelerinin yolu açılan
üniversite hocalarından biri olan Kemalettin Birsen, bu haktan yararlanarak
üniversitesine geri dönmüştür. Kemalettin Birsen'in Devletler Hususî Tarihi,
Borçlar Hukuku Dersleri, Medenî Hukuk Dersleri, Miras Hukuku isimli kitapları
ve birçok akademik makalesi bulunmaktadır. İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Mecmuası'nın XXXV cildinin 1-4. Sayısı "Ord. Prof. Dr.
Kemalettin Birsen Hatıra Sayısı" olarak çıkarılmıştır. 14 Şubat 1969 Cuma
günü düzenlenen cenaze merasimi sonrası Kemalettin Birsen, Zincirlikyu
Mezarlığı'na defnedilmiştir.
Prof. Dr. Naci Şensoy
Çarşamba'nın eski belediye
başkanlarından Cemil Şensoy'un kardeşi ve meşhur tiyatro sanatçısı Ferhan
Şensoy'un amcası olan Naci Şensoy, 1917 yılında İstanbul'da doğdu. Aslen şu an
Salıpazarı ilçesine bağlı olan Alan köyünden olan ve Çarşamba'da etkin bir
ailenin çocuğu olan Naci Şensoy, eğitimini İstanbul'da görmüştür. 1936 yılında
Galatasaray Lisesi'nden mezun olan Naci Şensoy, sonrasında İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuştur. Fakülteden mezun olduktan
sonra aynı fakültede akademik kariyerine devam etmiştir. Ceza Hukuku ve Ceza
Usul Hukuku alanında yaptığı akademik kariyerinde profesör unvanını almıştır.
1959-1964 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde dekan
olarak görev yapmıştır. 1956 yılında profesyonel olan Fatih Karagümrük Futbol
Kulübü'nün ilk idarî heyetinin onur kurulunda yer alan Naci Şensoy, 27 Mayıs
1960 sonrası kurulan yeni anayasa hazırlama komisyonunda görev almıştır. 2 Mart
1965 tarihinde vefat etmiş, Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrası naaşı
Edirnekapı Mezarlığı'na defnedilmiştir. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Mecmuası'nın XXX. cildinin 3-4. sayısı "Naci Şensoy Hatıra Sayısı"
olarak çıkmıştır. Naci Şensoy'un Cezai Mesuliyeti Tamamen veya Kısmen Kaldıran
Aklî Malüliyet, Eski Devirlerde ve İslamda Hırsızlık Suçu, Basit Hırsızlık ve
Çeşitli Mevsuf Hırsızlıklar, İstinaf, Siyasî Suçlar, Çocuk Suçluluğu - Küçük -
Küçüklük - Çocuk Mahkemeleri ve İnfaz Müesseseleri isimli eserler, eserlerinden
bazılarıdır.
1960 darbesi sonrası darbeciler
tarafından oluşturulan Millî Birlik Komitesi yeni bir anayasa hazırlanması
çalışmalarına başlamıştır. Yeni anayasa çalışmaları içinde darbecilerin
istekleri doğrultusunda zamanın İstanbul Üniversitesi Rektörü ve İdare Hukuku
alanında profesör olan Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Öner başkanlığında anayasa
hazırlama komisyonu oluşturulmuştur. Naci Şensoy da İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dekanı olarak bu komisyonda görev almıştır. Ayrıca bu süreçte Naci
Şensoy'u başka bir komisyonda daha görmekteyiz. Darbeciler devirdikleri
Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı idamla yargılamak istemektedirler fakat kanunda 65
yaş sınırı olduğundan Celal Bayar idamla yargılanamamaktadır. Bu problemin
halli için de oluşturulan sekiz kişilik komisyonda Naci Şensoy adını
görmekteyiz. Bu komisyon 65 yaşını geçmiş olanların da idamla yargılanabileceklerine
dair görüş bildirince Celal Bayar'ın idamla yargılanmasının yolu açılmıştır.