19 Ekim 2017 Perşembe

Edebiyatımızın Kayıp Yılları: Wattpad Edebiyatı

Türk Edebiyatı kökü derinlere inen köklü bir edebiyat. Şiir, hikaye, roman, hatıra, biyografi vb. birçok alanda her biri kendi alanında mahir yazar ve şairlerimizce vücut bulmuş binlerce eser yer alıyor bu devasa kütüphanede. Bazıları yüzyıllardır okunmakta, bazılarının bölümleri ise ezberlerimizde, hafızalarımızda...
Bu kadar köklü bir geleneği olan edebiyatımıza son yıllarda katkı sunan birbirinden değerli onlarca şair ve yazarımız var. Fakat edebiyatımız içerisine son yıllarda zehirli bir yılan sokulmaya başlayan farlı bir fraksiyon daha var. Son yıllarda çocuklarımızın ve gençlerimizin ellerinde ciltli, kalın ve pahalı, genelde roman tarzı enteresan kitaplar görmeye başladık. İsimleri dahi tuhaf olan bu kitapların yazarları ise çok genç ve bazıları ise hala öğrenci. İnternet ortamında satış yapan sitelerde satış rakamları binlerle ifade edilen bu kitapların içeriğini tabi ki ben de merak ettim.
Ve karşıma wattpad.com isimli bir site çıktı. Yabancı bir kuruluş olan bu sitenin üyeleri genelde gençler. Bir şeyler yazabildiğini düşünen kişiler burada yazdıklarını herkese açık paylaşıyorlar ve diğer üyeler de bu siteye girerek bu yazılanları okuyorlar. Bu yazılar genelde roman ve hikaye bölümleri gibi yazan kişi tarafından oluşturulmuş ve yavaş yavaş paylaşılıyor. Yani bir kişi kitap olarak tasarlayıp yazıları bölümleyip toptan yayınlamıyor da peyderpey sitede paylaşıyor. Bu da şu anlama geliyor ki, akla ne gelirse veya içten ne geçerse o anda yazılıyor ve yayınlanıyor. Bu platformda yazılar yazan kişilerin takipçileri var ve yazılanları bölüm bölüm okuyorlar. Ve bazı kişilerin yazdıkları bölümlerin tıklanma sayıları ise milyonları geçiyor. Tabi ki işi ticari olarak düşünen yayınevleri de bu bölümleri yazan kişilerle bağlantıya geçip bu kişilerle anlaşarak yazdıklarını kitap olarak basıyor ve piyasaya sürüyorlar. Artık bazı yayınevleri neredeyse sadece bu tarz kitaplar basmaya başladı. Türkiye'nin en büyük internet ortamında satış yapan sitelerinden biri "wattpad kitaplığı" diye bir bölüm dahi oluşturmuş. Bu bölümde yer alan ve sadece ilgili sitede satış miktarı bu yazı yazılırken (18/10/2017) 11.079 (onbirbinyetmişdokuz) olan bu bölümdeki en çok satılan kitabın yazarı sadece yirmi yaşında. Bu bölümün en çok satanlarında ikinci sırada yine aynı kişiye ait diğer kitabın devamı niteliğinde olan kitabın satış rakamı ise 6931. Bu iki kitabın ciltli, ciltsiz, kutulu vb. şekillerdeki satışları da dikkate alınırsa satış rakamları 20.000'i geçmekte neredeyse. Listede yer alan diğer kitapların biri altı binden fazla, diğeri beşbinin üzerinde...

Ülkemizde her yıl basılan binlerce kitaptan birçoğunun satışı binleri dahi bulmazken sürekli yeni baskılar yapan bu kitaplarda ne var? Edebî olarak bu kitapların değeri nedir? Tabi ki, bu sorulara en iyi cevabı edebiyatçılar verebilecektir. Lakin sıradan bir okuyucunun da yukarda ismini andığım siteye girip bu yazılanlara şöyle bir göz atması dahi bu kitapların ne denli kaliteli! şeyler olduğunu anlaması için yeterli olacağını zannediyorum. Genelde içerisinde argo, küfür, çarpık ilişkiler, aşağılama, alay, hakaret gibi birçok olumsuz öğe barındıran bu eserlerin kesinlikle çocuklarımızdan ve gençlerimizden uzak tutulması gerektiğini düşünüyorum. Burada anne - babalara ve öğretmenlere büyük görevler düşmekte tabi ki. Lütfen "çocuğum okusun da ne okursa okusun" demeyin. Çocuğunuzun ne okuduğuna dikkat edin. Çünkü çocuklarımızın dimağları okuduklarıyla bina olunuyor. 

13 Ekim 2017 Cuma

"arkesanat" Üçüncü Sayısıyla Raflarda


Çarşamba Ali Fuat Başgil Anadolu Lisesi tarafından yayınlanmaya başlayan "arkesanat" dergisinin üçüncü sayısı çıktı. İlk sayısında amacını ve nedenini "Neden arkesanat? Çünkü sormanın ilk hallerinden biri olan arke problemine atıfta bulunduk. Her bir cümlemiz, varlığımız ve ne idiğimize dokunsun ve onlardan neşet eden çözüm yolları oluşsun istedik. Nedir arkesanat ? “arkesanat”, Çarşamba Ali Fuat Başgil Anadolu Lisesi kaynaklı, Çarşamba menşeli, derdi Türkiye, derdi dünya, derdi “iyi bir şey yapmak” olan bir yayındır. Cümlelerimiz -bir katre olsun- hayatınıza değer katsın isteriz. Kattığımız değer ile ölçüleceğimizin bilincindeyiz." diyerek ortaya koyan "arkesanat" üçüncü sayısıyla raflardaki yerini aldı. 
Okul menşeli bir dergi olmakla beraber etki alanını tüm Türkiye olarak belirleyen ve devamlılığı da esas tutan derginin ilk sayısında yayın ekibinde karşımıza çıkan iki öğretmenden biri ve dört öğrencinin dördü de artık o okulda değil. Fakat aynı simaları yine bu sayıda da karşımızda buluyoruz. Okullarda genelde bir heyecanla başlayan ve birkaç istekli ve idealist öğretmenin sırtında giden fakat sonradan o öğretmenlerin tayini veya çeşitli sebeplerle akim kalan okullardaki dergiciliğin "arkesanat"ın da başına gelmemesini diliyoruz. Okulun Felsefe öğretmeni olan ve aynı zamanda derginin Genel Yayın Yönetmenliği'ni üstlenen Ömer Vural hocamın dergi konusundaki istekliliği ve azminin "arkesanat"ın başına böyle bir şey gelmeyecektir ümidini bizde artırdığını söyleyebilirim. Samsun kamuoyunun Çarşamba'da düzenlenen kitap fuarlarının organizesinde görev alan en önemli kişilerden biri olarak da tanıdığı Ömer Vural hoca Türkiye çapında yayın yapan çeşitli dergilerde ve "arkesanat"ta şiirleri yayınlanan bir şair ve derginin felsefe bölümünün de mesulü.
Edebiyat, kültür, sanat alt spotuyla okuyucu karşısına çıkan "arkesanat" içerik olarak da zengin. Çarşamba özelinde tüm Samsun ve Türkiye'nin kültürel birikimine çok ciddi bir katkı sunacağından emin olduğum derginin muhtevası çok renkli. İçerisinde şiir, hikaye, deneme tarzı yazılar olduğu gibi özelde yerele ama genelde umuma hitap eden dosya konularının yanı sıra sinema yazıları, film eleştirileri, felsefe bölümü ve kelime bölümleri derginin muhtevasına değişik bir hava katıyor.
İkinci ve üçüncü sayılarında birer dosya ile karşımıza çıkan derginin belirlediği konular hem yerele hem de ülke geneline hitap eder cinsten. Acizane şahsımın da bir yazısının yer aldığı ikinci sayıdaki dosya konusunu "Çarşamba'yı Sel Aldı" olarak belirleyen derginin bu sayısındaki dosya konusu Çarşamba'nın önemli değerlerinden "Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil"
            Dosya konularının yanı sıra birbirinden bağımsız ve farklı konulardaki yazı ve şiirlerin serpiştirildiği dergi gerçekten okuyanın elinden bırakamayacağı ve merakla okuyacağı cinsten. İlk sayısından itibaren Sadık Yalsızuçanlar, Mustafa Ruhi Şirin, Bilal Sami Gökdemir, Sıddık Akbayır, Selvigül Kandoğmuş Şahin, Kaan Murat Yanık gibi tanınan isimlerin yazı, şiir ve denemeleri dergide yer aldı. Dergiyi Samsun'un yanı sıra İstanbul, Ankara, Amasya, Konya, İzmir, Kayseri, Bursa, Mardin gibi bazı şehirlerde de bulmak mümkün.

            Derginin bu son sayısı olan üçüncü sayısında dosya konusu olan "Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil"le ilgili Prof.Dr.Mustafa Kara'nın Vefatının 50. Yılında Ali Fuat Başgil, Doç.Dr.Mustafa Said Kurşunoğlu'nun Ali Fuad Başgil ve Siyasi Mücadelesi, Emrullah Kılıç'ın Materyalizm Karşısında Ali Fuad Başgil ve Yasemin Kahraman'ın  Ali Fuad Başgil Sempozyumu'ndan Kesitler yazılarının yanı sıra Sadık Yalsızuçanlar'ın Semazen Dönerci, Mustafa Aydoğan'ın Başka, Ebru Akkuş'un Çaresizlik Denizindeki Can Halatı, Orhan Aydoğdu'nun Âlem-i Misal, Güçer Kafa'nın Rabia,  Yılmaz Türker Demirbaş'ın Şehir ve Nun, Hüseyin Ak'ın Bir Nazar Kıl ki Serinleyim / Sevineyim, İsmail Delihasan'ın Kendilik Nedir?, Cahid Efgan Akgül'ün Hoşçakal Balıkları, Halime Yıldız'ın Kırık Kanatlar, Mustafa Karaosmanoğlu'nun Sayılar, Ahmet Sezgin'in Aşk Medeniyetine Yolculuk, Vahdettin Baran'ın Karanlığa Serenat, Fatih Duman'ın Bir Fotoğrafım Olsa Yalnızca Siyah ve Beyaz, Kübra Abukan'ın Bahar Esintisi, Hüseyin Doğan'ın Ölme Çiçeği, Ömer Vural'ın İyioyuncu, Ebru Akkuş'un İlhami Çiçek Üzerine Söylenenler / Adnan İpekdal'ın Aksâ Mersiyesi, Ömer Vural'ın Yaşama Sanrısı, Servet Küçükkerniç'in Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm, Sıddık Akbayır'ın Biz Mevlâna'dan Ne Anlarız?, Mehmet Alp Güven'in Zanaattan Sanata Sepetteki Mısralar, Adem Tokur'un Al Pacino : Ferrari Süren Kör, Harun Apaydın'ın Türk Sinemasında Samimiyetin Yönetmeni : Çağan Irmak, Mehmet Kemiksiz'in Bir Orkestra Şefi : Kaymakam Günalp Varol, İsmail Irmacık'ın Film Üzerinden Yaratıcı Okumalar, Hasan Baylan'ın Şair Yürekli Bahadırlar ve Ömer Vural'ın Görecilik Üzerine adlı eselerini okumak mümkün.