10 Nisan 2016 Pazar

Üç Aylar ve Regaib Kandili


              Rabbimiz, zamanlar içerisinde mukaddes zamanlar yaratmıştır. Bu kutlu zamanlardan birine daha kavuşmuş olmanın neşvesi içerisindeyiz. İbadet ayı olan Ramazan'ın müjdecisi olan aylardandır Recep ayı. Dini işlerimizin planlandığı Hicrî Takvimin aylarından olan Recep ayı, ardından gelecek olan Şaban ayı ve onun ardından gelecek olan Ramazan ayları halkımız tarafından yoğun teveccühle karşılanmış ve bu aylarda halkımız ibadetlerine daha bir titizlik göstermişlerdir. Halkımız arasında "Üç Aylar" diye meşhur bu ayların faziletinin milletimiz yüzyıllardır farkında olmuş ve bu ayların faziletinden istifadeye çaba harcamıştır.
            Halkımız arasında "Üç Aylar"dan ilki olan Recep ayının ilk Perşembe gününü Cuma gününe bağlayan gece "Regaib Kandili" olarak kutlanmıştır. Aslında bu kandil "Üç Aylar"ın manevi ikliminin başladığının insanlara ilanı mahiyetinde bir kandildir. Kur'an-ı Kerim tilavetleri, kaside, ilahi ve naatlarla karşılanan "Üç Aylar"ın faziletinden herkes istifade edebilsin, bu kutlu iklimin başladığının herkes farkında olsun diye bir dikkat çekmedir aynı zamanda "Regaib Kandili". Rağbet edilen, önemsenen gibi manalara gelen "Regaib" kelimesi esasında başlangıcını duyurduğu "Üç Aylar"ın rağbet edilen ve rağbet edilmesi gereken bir manevi iklim olduğunun da bir ilanı.  
            Kur'an-ı Kerim'de "Kadir Gecesi" haricinde bir geceye dikkat çekilmemesi ve "Regaib Kandili" şeklinde bir kutlamanın peygamberimiz tarafından yapılmamasına rağmen, yine de bu gecede peygamberimizin ibadetlerini artırdığına dair rivayetler vardır. Günümüzde ülkemizde yapılan kandil kutlamaları şeklinde bir kutlamanın peygamberimiz tarafından yapıldığına dair bir bilgi yoktur. Günümüzde birçok Müslüman ülkede de bu şekilde bir kandil kutlamasının olmamasına ve ulemanın ekserisinin kandil kutlamalarının sonraki dönemlerde ortaya çıktığını bildirmesine rağmen "Regaib Kandili"ni halkımız fazlasıyla benimsemiştir.
            "Regaib Kandili"ne has bir ibadet olmamakla beraber, bu gecede ibadetle meşgul olunması, Kur'an-ı Kerim okunması, dua edilmesi, kandil gününün oruçlu olarak geçirilmesi hoş görülmüş ve toplumumuzda da bu tür uygulamalar sürdürülegelmiştir.
            Bu gecelerde edilen duaların daha makbul olduğu ile ilgili yaygın bir kanaat olmasına rağmen duanın ne zaman kabul olacağı veya kabul olup olmayacağı sadece Allah tarafından bilinebilir. O nedenle de duada ve ibadette devamlılık ve ısrar esastır. Sadece kandil gecelerinde veya sadece bazı günlerde ibadet edip, dua edip diğer zamanlarda ibadeti aksatmak da mü'minin şiarı olamaz. O nedenle bu tür geceler aynı zamanda ibadet alışkanlığı ve iştiyakının artmasına da vesile olabilmeli. Nitekim peygamberimiz de hadis-i şeriflerinde ibadetlerin az dahi olsa devamlı olanının daha makbul olduğunu bildirmiştir. (Müslim 782/216)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder