Rabbimiz, zamanlar içerisinde mukaddes zamanlar yaratmıştır.
Bu kutlu zamanlardan birine daha kavuşmuş olmanın neşvesi içerisindeyiz. İbadet
ayı olan Ramazan'ın müjdecisi olan aylardandır Recep ayı. Dini işlerimizin
planlandığı Hicrî Takvimin aylarından olan Recep ayı, ardından gelecek olan
Şaban ayı ve onun ardından gelecek olan Ramazan ayları halkımız tarafından
yoğun teveccühle karşılanmış ve bu aylarda halkımız ibadetlerine daha bir
titizlik göstermişlerdir. Halkımız arasında "Üç Aylar" diye meşhur bu
ayların faziletinin milletimiz yüzyıllardır farkında olmuş ve bu ayların
faziletinden istifadeye çaba harcamıştır.
Halkımız
arasında "Üç Aylar"dan ilki olan Recep ayının ilk Perşembe gününü
Cuma gününe bağlayan gece "Regaib Kandili" olarak kutlanmıştır. Aslında
bu kandil "Üç Aylar"ın manevi ikliminin başladığının insanlara ilanı
mahiyetinde bir kandildir. Kur'an-ı Kerim tilavetleri, kaside, ilahi ve
naatlarla karşılanan "Üç Aylar"ın faziletinden herkes istifade
edebilsin, bu kutlu iklimin başladığının herkes farkında olsun diye bir dikkat
çekmedir aynı zamanda "Regaib Kandili". Rağbet edilen, önemsenen gibi
manalara gelen "Regaib" kelimesi esasında başlangıcını duyurduğu
"Üç Aylar"ın rağbet edilen ve rağbet edilmesi gereken bir manevi
iklim olduğunun da bir ilanı.
Kur'an-ı
Kerim'de "Kadir Gecesi" haricinde bir geceye dikkat çekilmemesi ve
"Regaib Kandili" şeklinde bir kutlamanın peygamberimiz tarafından
yapılmamasına rağmen, yine de bu gecede peygamberimizin ibadetlerini artırdığına
dair rivayetler vardır. Günümüzde ülkemizde yapılan kandil kutlamaları şeklinde
bir kutlamanın peygamberimiz tarafından yapıldığına dair bir bilgi yoktur.
Günümüzde birçok Müslüman ülkede de bu şekilde bir kandil kutlamasının
olmamasına ve ulemanın ekserisinin kandil kutlamalarının sonraki dönemlerde
ortaya çıktığını bildirmesine rağmen "Regaib Kandili"ni halkımız
fazlasıyla benimsemiştir.
"Regaib
Kandili"ne has bir ibadet olmamakla beraber, bu gecede ibadetle meşgul
olunması, Kur'an-ı Kerim okunması, dua edilmesi, kandil gününün oruçlu olarak
geçirilmesi hoş görülmüş ve toplumumuzda da bu tür uygulamalar
sürdürülegelmiştir.
Bu
gecelerde edilen duaların daha makbul olduğu ile ilgili yaygın bir kanaat
olmasına rağmen duanın ne zaman kabul olacağı veya kabul olup olmayacağı sadece
Allah tarafından bilinebilir. O nedenle de duada ve ibadette devamlılık ve
ısrar esastır. Sadece kandil gecelerinde veya sadece bazı günlerde ibadet edip,
dua edip diğer zamanlarda ibadeti aksatmak da mü'minin şiarı olamaz. O nedenle
bu tür geceler aynı zamanda ibadet alışkanlığı ve iştiyakının artmasına da
vesile olabilmeli. Nitekim peygamberimiz de hadis-i şeriflerinde ibadetlerin az
dahi olsa devamlı olanının daha makbul olduğunu bildirmiştir. (Müslim 782/216)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder