Müslümanlık bir iddiadır ve her iddia gibi bu iddianın da ispatı gerekir. Ve her zaman ‘Müddei (iddia eden) iddiasını ispatla mükelleftir.’ Yani eğer bir birey ‘Ben Müslümanım' diyorsa bunu söyleyen kişiden bu iddiasını ispatlaması beklenir.
Peki, bu ispat nasıl olacaktır?
Bir kişinin Müslümanlık iddiasının ispatı yaşantısında olmalıdır, hayatında aranmalıdır. Eğer Müslümanlık iddiasındaki bir kişi yaptığı davranışlardan, yediği içtiğine; ibadetlerinden, ticaretinden, aile hayatına; komşuluk ilişkilerine kadar hayatında İslam'dan izler taşıyorsa; İslamî bir hayat yaşıyorsa bu ispatı yapabiliyor denebilir. O nedenle ‘Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.’ denmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de Allah-u Teala birçok ayette iman ve salih ameli beraber zikreder. İman gönüldedir; gönüldekini, kalptekini de en iyi bilecek olan şüphesiz Allah'tır. Lakin gönüldekinin dışavurumu da davranışlarla gözlenebilecektir. O nedenle itikadımızca ‘iman kalple tasdik, dil ile ikrar’ olarak tanımlanmıştır. İmanın aslolan mekanı kalp yani gönül olmakla beraber bu iman ete kemiğe de bürünmelidir.
Peki, bu iman ete kemiğe nasıl büründürülebilir?
İman ve kısaca Allah'ın rızasını kazanmak maksadıyla yapılan bütün güzel işler olarak tanımlayabileceğimiz salih amel bütünlüğünü bir kuşun iki kanadına benzetebiliriz. Nasıl ki kuşun gökyüzünde güzel bir şekilde süzülebilmesi için iki kanadının da sağlıklı olması ve birbiriyle uyumlu bir şekilde çırpılması gerekiyorsa, Müslümanın hayatında da iman ve salih amel birlikteliği ve uyumu da böyle olmalıdır. Kalbinde taşıdığı imanını dıştan görünür hale getirebilmelidir Müslüman. O nedenle Müslüman ibadetlerine dikkat etmeli, en temel ibadetleri olan namaz, oruç, sadaka, zekat ve benzeri ibadetlerini aksatmamaya gayret etmelidir. Hayatının her anını Allah'ın kendini gördüğü, yaptığı şeyleri bildiği ve bunları kayıt altına aldırdığı bilinciyle sürdürmelidir. Müslüman yapmış olduğu meslek neyse onu en güzel şekilde yapmaya gayret etmelidir. Müslümanın ticareti gayrimüslimden farklı olmalı, Müslümanın aile hayatı gayrimüslimden farklı olmalı, Müslümanın komşuluğu gayrimüslimden farklı olmalıdır. Müslüman her halini ve davranışını Kur’an ve sünnet süzgecinden geçirmelidir. Hasılı Müslümanın her hali diğer insanlardan farklı olmalıdır. Müslümanlık iddiasında olan her birey yaptıkları ve yaşantısıyla iddiasını ispat etmeli, edebilmelidir.
https://www.akasyam.com/mobil/yazi/muslumanlik-bir-iddiadir-12137.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder