Daha düne kadar çocuk anlamaz, o ne bilir denirdi, küçük
yaştaki çocuklar için. Şimdi ise yapılan araştırmalar gösteriyor ki, insanın
karakter oluşumu anne karnında başlıyor. İki yaşına kadar karakterinin büyük
bölümü oluşuyor ve neredeyse 6 – 7 yaşlarında çocukların karakterleri
şekillenmiş oluyor. O nedenle okul öncesi eğitim çok önemli. Türkiye’de de bu
gerçek biraz geçte olsa fark edildiğinden, özellikle son yıllarda okul öncesi
eğitimle ilgili Millî Eğitim Bakanlığı’nın ciddi çalışmaları var. Artık
neredeyse köylerde dahi ana sınıfları açılıyor ve oralara da öğretmenler
gönderiliyor.
Okul öncesi çağdaki çocukların dinî eğitimleri de önemli
muhakkak. Son yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığının da bu konu üzerine ciddi
çalışmaları biliniyor. Bu yıl çeşitli yerlerde, Diyanet İşleri Başkanlığı
tarafından okul öncesi çocuklara eğitim vermek için Osmanlı Devleti’ndeki
‘SıbyanMektepleri’ne benzer sınıflar açılmaya başlandı. Bunu çok güzel bir
gelişme olarak değerlendiriyoruz. Çünkü çocukların kişiliklerinin ve
karakterlerinin oluştuğu bu dönemlerini din eğitimi alabilerek geçirmeleri çok
güzel. O nedenle gerçekten Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ’i
kutlamak gerek.
Esasında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başlattığı bu
uygulama çok önemli bir boşluğu da doldurdu. Nihayetinde insanlar çocuklarının
emin ellerde olduğunun ve doğru bilgilerle donatıldıklarının rahatlığını
yaşayabilecekler artık. Her kademedeki din eğitiminin devlet eliyle sağlıklı
bir şekilde verilmesi gerekiyor. Eğer insanların bu ihtiyacı doğru eller
tarafından doyurulmazsa, insanlar bu ihtiyaçlarını farklı şekillerde doyurmaya
çalışıyorlar ki; bu da bazen kuzuyu kurda teslim etmek oluyor. O nedenle
bilinçli ve usta eller yoluyla kaliteli bir din eğitimi tüm yaştaki bireylere
devlet eliyle sağlanabilmelidir.
****
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın son yıllarda üzerinde
durduğu ve çalışmalar yaptığı diğer bir konu da ‘Aile ve İrşad Büroları’.
Birçok yerde teşekkülü yeni yeni sağlanabilen bu bürolar sayesinde ailelere
dinî danışmanlık hizmeti sağlanmaya çalışılıyor. Aile içi şiddetin önlenmesi,
kadına karşı şiddetin önlenmesi, aile içi çarpık ilişkiler gibi konularda
toplumu bilinçli kılmayı hedefleyen bu bürolar sayesinde insanlar doğru
kişilerden doğru bilgilere ulaşabiliyorlar. Müftülükler eliyle oluşturulan bu
bürolara, artık neredeyse Türkiye genelindeki tüm il ve ilçe müftülüklerinde
rastlamak mümkün.
****
Her ne kadar ilk uygulanmaya başlandığında bir kısım
medya tarafından tiye alınan ve alay konusu yapılan bir güzel uygulama da ‘Alo
Fetva’ uygulaması. Yıllardır ülkemizde devam eden bu uygulamayla müftülüklerin
açık oldukları mesai saatleri içerisinde telefonlar yoluyla merak edilen
sorular meselelerin ehli olan kişilere sorulabiliyor. ‘Alo Fetva’ hattında
sorulan sorulara her gün değişik bir kişi cevap veriyor. Genelde bu hattın
diğer ucunda cevap veren kişiler vaizler veya vaizeler. En az İlahiyat
Fakültesi mezunu olan vaiz veya vaizelerden dinî konularla ilgili doğru
cevapları almak mümkün.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın üç güzel uygulamasını konu
aldığımız yazımızı, bu güzel uygulamaların artarak devam etmesi niyazıyla
bitiriyoruz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder