2 Eylül 2015 Çarşamba

Gök Cisimlerinden Bahseden Bazı Ayetlerin Düşündürdükleri


“Biz her şeyi bir kadere (bir düzene, ölçüye) göre yarattık.” (Kamer, 49)
            Tüm kainatı yoktan var eden ve her an yaratma halinde olan, varlığın sahibi Allah-u Teala her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır. Allah-u Teala’nın yaratışında ve var edişinde herhangi bir kusur veya eksik görmek mümkün değildir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’inde Allah-u Teala tabir yerindeyse “hodri meydan” diyerek “Gözünü çevir de bir daha bak! Bir çatlak görüyor musun? (Mülk, 3)” diye buyurarak meydan okumaktadır.
            Çevremize baktığımızda çiçeğinden böceğine, kedisinden köpeğine, sineğine veya güneşinden yıldızlarına her şeyde bir ahenk ve uyum olduğu görülmektedir.
            Makro planda düşünüldüğünde Kur’an-ı Kerim’de Allah-u Teala Dünya, Ay, Güneş ve Yıldız’lardan bahsediyor ve bizlerin dikkatlerini uzaya doğru çekiyor. “O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan ve sonra göğe yönelip onu yedi gök halinde düzenleyendir. (Bakara, 29)” “Güneş ve Ay bir hesaba göre hareket etmektedir. (Rahman,5)” “Geceyi ve gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı yaratan O’dur. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler. (Enbiya,33)” “O, sabahı aydınlatandır. O, geceyi dinlenme zamanı, Güneş ve Ay’ı (vakitlerin tayini için) birer hesap ölçüsü kılmıştır. İşte bu, aziz olan (ve her şeyi) çok iyi bilen Allah’ın takdiridir. (Enam, 96)”
            Bundan on dört asır önce gelmiş bu ayetler üzerinde düşünüldüğünde bilimin ve astronominin asırlar sonrasında farkına vardığı hakikatleri çok daha evvelinden Kur’an-ı Kerim’in haykırdığı görülecektir. Bırakın Güneş, Ay, Yıldızlar ve gezegenlerle ilgili bilgi sahibi olmayı yaşadıkları yer olan Dünya’nın dahi düz olduğunu, öküzün boynuzunun ucunda veya kaplumbağanın sırtında olduğunu varsayan toplumlara Kur’an-ı Kerim’in bu hakikatlari haykırması bilimsel açıdan da Kur’an-ı Kerim’in mucizevî bir beyan olduğunu gözler önüne sermektedir.
1500’lü yılların başında yaşayan Kopernik ilk defa Güneş sisteminden bahsetmiş; Dünya’nın Güneş Sistemi’nin bir elemanı olduğunu ve Dünya’nın da diğer gezegenler gibi Güneş’in etrafında döndüğünü ortaya koymuştur. O tarihe kadar Batlamyus tarafından ortaya konan teori gereği tüm bilim dünyası tüm gezegenlerin ve Güneş’in Dünya etrafında döndüğünü zannediyorlardı. Dünya’nın belli bir yörüngede döndüğünü söyleyen ilk kişi 1600’lü yılların başında yaşayan Jeremiah Horrocks isimli bir bilim adamıdır. Kur’an-ı Kerim’de ise bu hakikat 600’lü yılların başında belirtiliyordu. Yani tam bin yıl öncesinden. Böyle bir hakikati peygamber efendimiz (sav) her hangi bir yerden duymuş veya öğrenmiş olabilir mi? İnanmak istemeyen bazı kişilerin iddia ettiği gibi değil hakikat muhakkak. İşte sadece Dünya’nın ve diğer gezegenlerin yörüngelerinin olduğunu beyan eden bu ayet dahi peygamberimizin Allah-u Teala tarafından gönderilmiş hak peygamber olduğunu ilan etmektedir.
M. Bartusiac, 1994 yılında Güneş’in de diğer gezegenler gibi hareket etiğini ortaya koydu. Bu bilimsel tespit bilim çevrelerinde çok büyük ilgi gördü muhakkak. Ama bu gerçeği Kur’an-ı Kerim’in asırlar evvelinden ortaya koyduğu hakikati karşısında kim ne diyebilirdi ki? Ne diyordu Kur’an-ı Kerim? “Güneş de yörüngesinde (kararlaştırılmış bir noktaya doğru) akıp gitmektedir. Bu, üstün ve her şeyi bilen Allah’ın kanunudur. (Yasin, 38)”
Edwin Hubble 1900’lü yılların başında evrenin genişlemekte olduğundan bahsetti bilim dünyasında ilk defa. Ama bu hakikat de yıllar öncesinde Kur’an-ı Kerim’de bahsedilen bir hakikatti. Diyordu ki Allah-u Teala Kur’an-ı Kerim’inde: “Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik ve Biz onu genişleticiyiz. (Zariyat, 47)”

Kur’an-ı Kerim bir bilim kitabı değil şüphesiz ve her şeyin de Kur’an-ı Kerim’de olması imkansız. Veya birilerinin yaptığı gibi bilimsel keşifler için okunacak bir kitap da değil Kur’an-ı Kerim. Fakat içerisinde asırlar evvelinden bilinmesi mümkün olmayan ve bilim dünyasının dahi daha yeni yeni duyduğu bazı hakikatleri barındıran bir kitap. Sadece bu birkaç örnek dahi Kur’an-ı Kerim’in gerçekten Allah-u Teala tarafından gönderilen hak kitap olduğunu haykırmaktadır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder