2 Eylül 2015 Çarşamba

Sekülerleşen Ahlâk Ve Doyumsuz İsteklerimiz


Günümüzde dinlerin en büyük düşmanlarından biri sekülerizm, yani dünyevileşme, dünyaya meyletme, dünyayı önceleyip eskatolojiyi, dünya sonrası hayatı ıskalama, görmezden gelme. Sadece İslam’ın değil diğer dinlerin de en büyük problemlerinden biri bu kanaatimizce. Katolik Hıristiyan dünyasının bundan önceki papası XVI. Benedict sekülerizmi Hıristiyanlığın karşısındaki en büyük tehlike olarak ilan ediyordu.
Sekülerizm, dinsizlik veya ateizm demek değil. Laisizm’e yakın bir kavram olarak düşünülebilecek sekülerizm, dünya zevklerini öncelemeyi esas alıyor. Din olarak İslam’ı seçtiğini söyleyen, Allah’ın var olduğunu kabul eden, peygamberimizi, Kur’an’ı var kabul eden bir seküler, Allah yokmuş gibi yaşayabiliyor. Yani Allah’a inandığını söylediği halde yokmuş gibi davranabiliyor. Belki bu İslam için ateizmden daha da tehlikeli. Görünüşü Müslüman olan ama dini ritüellerini yerine getirmediği gibi dinin hiçbir emir ve yasağına da aldırış etmeyen insan tipi.
Ferdi bazda insanları hâkimiyetine alan seküler ahlâk, toplumsal manada da insan guruplarını etkileyebiliyor. Ortadoğu coğrafyasında meydana gelen bazı toplumsal hareketler hatta Türkiye’de meydana gelen gezi olaylarını dahi seküler ahlâka bağlamak mümkün kanaatimizce. Bu olaylar sırasında meydana gelen talan ve yağmalama hareketleri de bu ahlâkın tezahürleri denebilir. Sadece kendini düşünen ve kendisinin faydasına olan her türlü şeyi iyi kabul eden bu anlayışın ne büyük olumsuzluklar doğurabileceğini bu olaylar tüm Türkiye’ye öğretti kanaatimizceGünümüzde İslam Coğrafyasına sızan, sinsi şekilde hızlıca tüm İslam Coğrafyasına ve haliyle Türkiye’ye de sirayet eden bu akım hissettirmeden yayılmakta. Bu akımın etkisiyle insanlar dünyevi zevk ve isteklerinin peşinde koşar hale geldiler. Dünyevi zevk ve istekler Müslüman Coğrafyada bile insanlara uhrevi bazı zevklerden daha ilgi çekici gelebiliyor. Seküler ahlâkla ahlâklanan nesillerde her türlü olumsuz davranış sıradanlaşabiliyor. Bencillik, kendini beğenme, egosantrizm, hedonizm, kibir, enaniyet bunlardan sadece bir kaçı. Uhrevi zevklerin tatmin etmediği gönüller süfli ve boş arayışlara düşebiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder